Değerlerimize Sahip Çıkmalıyız

Yörük kültürünün en büyük temsilcisi olması gereken ilçemizde, bu kültürü anlatan akademisyenlerce hazırlanmış araştırma kitaplarının ve ilçemize dışarıdan gelmiş, bu kültürün bir kısmını görsel olarak kayıt altına almış belgeselcilerin dışında bilgi, belgenin ve ilçemizde bununla ilgili gelecek nesillere ışık tutacak bir eserin olmaması bizleri üzmektedir. Bizler ilçe olarak da kaybolmaya yüz tutmuş değerlerimize sahip çıkmamız gerektiğini görmeliyiz. Dünya üzerinde kaybolmuş başka bir yerde örneği olmayan ıklığ sazının son temsilcisi Emin Kök amcamız Demircilerde kendi yaptığı ıklığını çalarken ülke genelinin dikkatini çekmiş, Antalya’da bir çok programa katılmış, gençlerle buluşmuşken biz ilçe olarak Emin amca gibi bir değere onun kendi yaptığı sazına ve sözüne ne kadar sahip çıkabiliyoruz? Bunu artık tartışmamız gerekiyor. Ayrıca Serik Yörüklerine özgü, yörüklerin kendi el emeği çoban kavallarını da bugün yeterince tanımadığımızı bilmediğimizi ve bunun değerini bilenlerinse bu bölgeye gelerek bu kavalları sahiplerinden bularak almaları ya da değeri bilinmeyen bu kavalların zamanla sahiplerinin de ölmesi ve geride kalanların sahiplenmeme kaygısı bizleri bu değerlerimize sahip çıkmamızı, bu çalgılarımızı koruma ve kayıt altına almamız gerektiğini göstermektedir. Yöremizde yaşayan kültürlerin yöresel kıyafetlerine, yiyeceklerine, halk oyunlarına, sazlarına, sözlerine bizler sahip çıkmazsak o değerler ilçemizden kaybolup gidecektir. Bugün TRT repertuarında sadece bir tane Serik türküsü vardır, oysa ilçemizde derlenmeyi bekleyen, belki de başka yörelere mal edilen nice türküler olmuştur. Ayrıca 2017 yılında Antalya Büyükşehir Belediyemiz tarafından, yörük kültür ve geleneklerini gelecek nesillere aktarmak üzere Manavgat'ın Evrenseki Mahallesi'nde açılan Yörük Müzesi’nin kurulmuş olması bizleri mutlu etmiştir. Bu müzenin daha kapsamlısının ilçemizde de Halk Kültürü Müzesi olarak kurulması gerektiğini düşünüyoruz, bu sebeple Büyükşehir Belediyemizin inşaatı devam eden Kültür Merkezimiz bünyesinde Halk Kültürü Müzesi oluşturması bizleri ziyadesiyle memnun edecektir.

İlçemizde kendi çabalarıyla kültürümüzü yaşatan hemşerilerimizin olması bizleri ayrıca mutlu etmektedir. Akçaalan Mahallemizde değerli Ali Kara amcamızın kendi imkanlarıyla evinde saklayarak koruduğu atalarından kalan asırlık eşyalarını bu konuda ilgisi olan, görmek isteyen kişilerle, bizlerle paylaşması, bıkmadan bu eşyaların nasıl kullanıldığını bizlere anlatması, yörük kültürünün gelecek nesillere bozulmadan taşınması adına sevindiricidir. Ayrıca ilçemiz Çandır Mahallemizde yetişmiş bir eğitimci olan Erdal Çakmak hocamızın ikiz çocukları sevgili Abdullah ve Yaşar’ın sipsi, ıklığ ve bağlamamızı yöremize has tavırlarla icra ederek zaman zaman ulusal kanallarda da sergiledikleri performanslarıyla ilçemiz ve yöremiz kültürünün yaşatılması adına umut vericidir. Atalarından kendilerine miras kalan çalgıları tavrına uygun icra ederek kültürlerini yaşatmaya devam eden gençlerimizi kültürümüze sahip çıktıkları için tebrik ediyoruz.

Geçmişini bilmeyen nesillerin zamanla kaybolup gittikleri gerçeğini tarih kitaplarından yıllarca okuduk. Çocuklarımızın ve gençlerimizin yarınlarına daha umutlu bakabilmeleri adına kendi kültürlerini, özlerini, sazlarını, sözlerini bilmeleri ve bunları çocuklarımıza anlatmak bizlerin görevidir. Serik Kültür Sanat ve Eğitim Derneği olarak kültürümüzü yaşatmaya; kültür, sanat ve eğitimle ilgili projelerimize salgın sürecinin ve yasakların bittiği ilk gün tekrar başlayacağız. Vatandaşlarımızın ve halkımızın tedbir kurallarına dikkat ederek tez zamandan salgından kurtulacağımız umuduyla ilçemiz halkına saygı ve sevgilerimizi iletiyoruz.

Serik Kültür Sanat ve Eğitim Derneği Başkanı